10 Aralık 2011 Cumartesi

unuttun mu beni

Unuttun mu beni?
Boyle baslıyor sarkı.Ne de cok merak edilir cevabı.Halbuki bilirsin.Eminsindir ama bir de ondan duymak istersin.
Zavallı insancıklarız.Tanrının oynadıgı sıkıcı bir oyunun aptal piyonları.
Bir parcamızı eksik tutup oyle gonderdi ana rahmine ve herbirimizin eksik parcası bir baskasındaydı.Gidin bulun eksik parcanızı dedi.
Ve basladık tamamlanmak icin surunmeye.Eksikti hayat.Birseyler eksikti.
Sonra bulduk parcamızı.Ve kimdeyse parca kucuk dunyamızın kucuk tanrısı oldu.Taptık,tapındık.
Birgun......kaybettik.
Kostuk ardından.Tutmaya calıstık.yakalamaya calıstıkca uzaklastık.Acı cektik,kahrolduk,yerle yeksan olduk.yalandan gulumsedik.Hayat anlamsızlastı.yavas yavas toparlandık.ve hersey yolunu buldu.
Oyle sandık.
Ancak birgun ankara istanbul treninin camından dolunaya bakarken,kalan son sigarayı paketinden alırken,neseli bir aile yemeginde veya izbe bir barın igrenc tuvaletinde sarhos,aynaya bakarken yine aynı soruyu sorduk

Unuttun mu beni?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder